Ev harem gibi olmuştu, Serpil ablam, Annem ve Yengem, üstelik hepside benim kadınım olmuşlardı. Ama ara sıra Ceyda ablam aklıma geliyordu, ancak onu elde etmem çok zordu. Ya da kim bilir belki de ben öyle düşünüyordum.
Abimin yengemi apar topar bize göndermesi, Serpil ablamın ve Annemin yüzünü düşürmüştü. Misafir istemiyorlardı, çünkü onlar benimle mutluydu ama bu benim için 3 ayrı amcık demekti, zira benim için hava hoştu.
Yengemde artık eve alışmış geleli 2 gün olmuştu. Yengemi eve getirmeye çıktığım gün yediğimiz naneyi anlamasınlar diye, otobüsün geç geldiği bahanesini uydurmuştuk. 3. günün sabahında erken kalkmış bilgisayarda işlerimi halletmiştim kahvaltıya geçmeden önce tuvalete oradan da ellerimi ve yüzümü yıkamaya geçmiştim. Kahvaltı masasına oturmuş bir şeyler yemeye başlamıştım ki annem yengeme;
-Bugün seni Ceydaya bırakırım biraz orada kalırsın, hem o seni gördüğüne çok sevinir.
-Yok anne ya ben Kıraç(Abim) gelene kadar burada kalayım. O gelince gideriz bir ara.
-Yok yok sen beni dinle gelin. Gideriz bugün.
Ben söze girdim.
-Aynen Yenge, Annem seni bıraksın.
Ablama ve anneme dokunamamak beni benden alıyordu. 2 gündür çıldırıyordum.
-Tamam Anne ama Yamaç bıraksın beni, olur mu?
-Tamam kızım yeter ki git sen.
‘Hasiktir! Anne ne yapıyorsun sen amına koyayım’ diyesim geldi. Utanmasa, ‘ Siktir git şu evden artık da, Yamaç rahatça siksin bizi’ diyecekti. Annemde ne söylediğini sonradan anlayıp bana baktı. Yengem ilk bana sonra anneme daha sonra da Serpil ablamın yüzüne bakmıştı. Şüphesini sezmiştim, sonra anneme dönüp;
-Niye anne istemiyor musun beni bu evde.
-Serpil Ablam- Yok, öyle demek istemedi yenge.
-Yok gelin. Öyle demek istemedim.
Acaba nasıl çevirecekti merakla izliyordum.
-Yamaç için söyledim o rahat hareket edemiyor.
‘Hasiktir amına koyayım anne sen napıyorsun bir çuval inciri berbat edeceksin’ diye bağırdım içimden anneme sitemle ama duyamazdı, hayalimde bağırmıştım.
-Yenge sen anneme bakma ben rahatım, Ceyda ablam yalnız, canı sıkılmasın diye ısrar ediyor annem.
-E siz gitmiyor musunuz hiç?
-Ara sıra gidiyoruz da seni görse çok sevinir yenge hem ben seni bırakırım için rahat olsun. Giderken bir kaç yere uğrarız, tatlı falan alırız eli boş gitmeyiz.
Bilerek bir kaç yere uğrarız demiştim, aklını başka yerlere götürmek için. Bu üstü kapalı aile içi ilişkimizin üstüne bir perde çekmek için söylemiştim, şehvetini uyandırmak onu şüphesinden uzaklaştırmak için. Ve öylede olmuştu, yani galiba. Ama öyle gözüküyordu.
-(Tebessüm ederek) Çok iyi olur hem benimde uğramak istediğim yerler var. Mağaza falan yani.
-Hmmm..Tamam yenge.
-Kusura bakma gelin öyle demek istemedim.
-Yok annecim sorun değil.
Bilgisayarda işlerimi halletmiş, sırayla ablamı odasında annemi mutfakta kıstırıp ellemiştim. Ve yengemi salonda öpmüştüm. Akşam olmuştu ve yengemi, Ceyda ablama götürmek için hazırlanıp yola çıkmıştık. Bu sefer şehrin biraz uzağına sote bir yere çekmiştim arabayı burada kimse bizi göremezdi.Arka koltuğa geçtik ve yalaşmadan, öpüşmeden direk yengemin içine girdim, o böyle istemişti.Baş örtüsünü çıkartıp nazikçe kenara, ön koltuğa bıraktım. Arka koltuğa uzanmış yengemi sikerken yengem beni günahlarımdan, saklım dan yakaladı;
-Ablanla mı annenle mi?
-Ne?
-Ablanla mı, Annenle mi sikişiyorsun?
-Ne diyorsun sen yenge?
Durmuştum, tam içinden çıkıyorken ayaklarıyla beni dibine çekti, çıkamamıştım.
-Sakın durma, sik abinin karısını. Sadece soruma cevap ver.
Hızlandım ve saçını kavrayarak onu kendime doğru çektim, şehvetle dudaklarına yapıştım, o sanki ciğer görmüş bir kedi gibi bana yumulmuştu, ben de 3 gün aç gezip en nihayetinde bir ceylan yakalamış aslan gibi onu yiyiyordum.
-Ablanı mı sikiyorsun? Anneni mi?
-Seni sikiyorum.
-Hadi cevap ver Yamaç oh.
-Yanlış düşünmüşsün, ben öyle bir şey yapmam.
-Düşünmedim Yamaç. Annenin konuşmasından yakaladım sizi.
Yengemi oracıkta sikerken gözleri bende, benimde gözlerim onda kaybolmuştu mükemmel çift uyumunu yakalamış iki şehvetperest gibiydik, ona gerçeği açıklamaya karar vermiştim.
-Tamam öyleyse aramızda bir sır olarak kalacak anlaşıldı mı? Tıpkı şu an seni siktiğimin bir sır olarak kalıyor olması gibi.
-Yemin ederim kimseye söylemem.
-İkisini de.
-Ahh Yamaç sik beni, Yamaç lütfen, Yalvarırım Yamaç evlen benimle…
Söylediğim 1 kelime yengemi tahrik etmiş onu ateşlendirmişti, amı alev almıştı, göğüsleri dimdik ve sert olmuştu, yüzü daha da güzelleşmişti. Dayanamadım ve daha da sert tutup çektim saçlarından, çığlık atıyordu.
-Evlen benimle Yamaç, kaçır beni buralardan, abin beni doyuramıyor.
Cevap vermiyordum, yüzünü yalamaya başladım. Sertçe içine girip çıkmaktan tükenmiştim, çok yorulmuştum. Daha önce böyle olmamıştım.
-Yenge çok güzelsin.
Hızla yengemin içinden çıkıp amına ağzımı dayadım ve zevk sularını meyve suyu gibi içtim.
-Sen mükemmelsin Yamaç, sen bir tanesin. Hadi durma devam et, sik yengeni.
Sonra tekrar içine girdim, yengem zevk sularını içtiğim için çok ama çok mutluydu.
Son darbelerimide amına vurduktan sonra titreyerek içine boşaldım.
-Gidene kadar hep içime boşal Yamaç, senin çocuğunu doğurmak istiyorum.
Annemi bu çocuk işi için biçilmiş kaftan gibi görürken yengem çıkagelmişti ve benimle yatmıştı, şimdide benden hamile kalmak, çocuğumuzu doğurmak istiyordu.
-Ciddi misin Yenge?
-Biz bizeyken bana Yenge demeyi kes artık, Karınım ben senin. Ve evet, çok ciddiyim.
-Sen harbiden kudurmuşsun Yenge.
-Keşke abin kudurtsaydı be Yamaç.
-Yenge abime benim işi öğretirim merak etme, seni tatmin eder bundan sonra. Abim işi yüzünden ilgilenemiyordur.
-Sen çok düşüncelisin Yamaç, evet çok aşırı yoğun.
-Ama bana da verirsin abim seni doyursa bile dimi?
-Senin çocuğuna hamile kalmak istiyorum diyorum, seni hiç boş bırakır mıyım?
Bir müddet öpüştükten sonra Yengemi, Ceyda ablama bırakmak için yola çıktık.