Ben Esra telefonda seni bosaltmami ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32
Resmen yarak hastası oldum. 4
Hamit abiyle iki kere sikişmiştim ve buna ben önayak olmuştum. Muhtemelen hakkımda hiç de iyi şeyler düşünmüyor, beni işini görecek bir orospu gibi kullanıyordu. En azından iki seferde de siktikten sonraki tavırları bunu gösteriyordu. Aslında bu hoşuma gidiyordu, ama sade seks esnasında. Sevişirken istediği gibi aşağılamalı, bana acı vermeliydi, bu beni azdırıyordu, ama normal zamanlarda bana değer vermeli, sevecen olmalıydı. Ben bunu hayal etmiştim, ama o hiç öyle değildi. Uygun bir zamanda onunla konuşacaktım, bu işin aramızda kalmasını ve benimle ilgilenmesini isteyecektim…
Sabah kahvaltılık almak için bakkala gittiğimde, o da bakkaldaydı. İşte fırsat diye düşündüm, hem ona kahvaltı hazırlar, biraz yumuşatır, hem de istediklerimi konuşurdum. Bakkaldan çıkarken,
“Hamit abi, dolabın kapağı monte edilecek, işin yoksa ben çıkmadan bir bakabilir misin?” diyerek eve davet ettim.
“Tamam, gelmeye çalışırım.” dedi. Ben kahvaltıyı hazırladım beklemeye başladım. Çok geçmeden kapıya vurdu. Gittim açtım. İçeri girince ise,
“Her zaman çağırıp durma, benim başımı belaya sokacaksın!” diye çıkıştı. Ona,
“Seninle konuşmam lazım…” dedim. Ben bunu der demez,
“Lan orospu, önüne gelenle sikişip sikişip, benim başıma mı kalacaksın? Saf mı buldun beni? Demek ki o yüzden yalvarıyordun bana kendini siktirmek için. Belanı sikerim senin!” deyip kapıyı çarparak çıktı gitti.
Donup kalmıştım. Beni hamile zannedip telaşa kapılmış ve sayıp sövüp gitmişti. Onun bu hareketi, ne mal olduğunu ve ona güvenemeyeceğimi göstermişti bana. Kahvaltı masasında uzun uzun düşündüm. Bu adam kendini kurtarmak için bir sürü şey yapabilirdi. Millete benimle ilgili dedikodu yayabilir, karısına olası bir duruma karşı (Ben söylemiştim böyle olduğunu!) demek için olayları kendi istediği gibi anlatayım derken her şeyi berbat edebilirdi. Hem onu susturmak için, hem de eğer birisi öğrenirse diye, daha kimse birşey bilmiyorken bu muhitten uzaklaşmaya karar verdim.
Ev sahibimi arayıp, işyerimden başka şubeye görevlendirildiğimi mazeret göstererek evi boşaltacağımı söyledim. Şimdi sıra ev bulmaktaydı. Ama geçenlerde yaptığım araştırmalara göre ev bulmak öyle kolay olmayacaktı. Yine de biran önce çıkmak istiyordum bu evden. Otel olmazdı, geçici olarak bir pansiyonda mı kalsam diye düşünüp, internetten bulduğum pansiyonları aramaya başladım. Aradıklarım ise ya doluydu, yada fiyatları çok yüksekti. Ama illaki uygun bir pansiyon bulacaktım.
Bu arada erkek arkadaşım Eyüp aradı,
“Napıyorsun?” diye. Onu da uzun zamandır ihmal etmiştim, ayrıca aldatmıştım da. Gönlünü almam lazımdı. Biraz muhabbet ettik, ertesi günü buluşmak üzere anlaştık. Eyüp üç arkadaşıyla beraber bir evde kalıyor, hepsiyle tanışıyorum ve muhabbetimiz var. Ogün işe gittim ve o gün öyle geçti. Eve gelince ertesi gün için hazırlanmaya başladım. Amım temizdi, ama yine tıraş ettim, banyoya girip güzelce yıkandım. Yarın Eyüp’ü memnun etmem ve kendimce vicdanımı rahatlatmam lazımdı. Tek parça bir elbise giyecektim, dizimin üstünde bitiyordu. İçime tanga külot ve ince bir sutyen hazırladım. Üstüme parkamı alacaktım zaten. O gece çıplak yattım, iç çamaşırım kokmasın diye.
Sabah kalkınca da güzelce saçlarımı casino siteleri yapıp, parfümümü sıkarak giyindim ve evden çıktım. Bir AVM’de buluşacaktık, ben vardığımda Eyüp gelmişti bile. Vardım sarıldım ve öpücük kondurdum. Bir yerde kahvaltı yaptık, biraz muhabbet ettik. Ben çok neşeli idim, onu mutlu etmek istiyordum. Sinemaya gitmeyi teklif etti, belli ki içerde öpüşür koklaşırız diye düşünüyordu. Kırmadım kabul ettim. Arkalardan bir yer alıp girdik sinemaya…
Biraz sonra elimi tuttu, ben de ona dönüp bir öpücük kondurdum ve öpüşmeye başladık. Eyüp tedirgindi, biri bizi izliyor mu diye etrafı kolaçan ediyordu arada bir. Bense birilerinin bunu bilmesinin tahrik ediciliği ile umursamaz bir şekilde davranıyordum. Eyüp sadece öpüşüyor, daha ileri gitmiyordu, onu cesaretlendirmek için elimi sikine attım. Bir an duraksadı, ama ben devam ettim. O da bana uydu ve elini göğüslerime attı, elbisemin üstünden memelerimi mıncıklıyordu…
Ben tam fermuarını açacaktım ki, film araya girdi. Işıklar açılınca, ne oluyor sana der gibi baktı bana, ben de muzipçe göz kırptım. Amacım onu azdırıp, akşam güzelce sevişip, kendimi siktirmek ve onu mutlu etmekti. Bu sayede, her ne kadar o bilmese de, onu aldatmış olmamdan dolayı vicdanımı rahatlatacaktım…
Ara biter bitmez hemen kaldığım yerden devam ettim ve fermuarını açıp elimi içeri soktum. Bir taraftan Eyüp de bacaklarımı okşuyordu. Ben boxerini de aralayıp sikini elime aldım. Siki kazık gibi olmuştu, sikini sıvazlamaya başladım. O da bana karşılık vermek için elini iyice yukarıya bacak arama getirmeye çalışıyor, ama elbisemin etek kısmı zorluk çıkarıyordu. Ben otobüste yaşadıklarımın etkisiyle daha cüretkârdım. Hafif ayağa kalktım ve Eyüp’ün işini kolaylaştırmak için eteğimi belime kadar sıyırdım (otobüste bana yaptıkları gibi) ve tekrar oturdum. Eyüp şaşırdı, benden beklemiyordu bunu. Bense hiç oralı değilmiş gibi dudaklarına yapıştım. O da elini bacak arama attı. Az önce elbisemin eteği yüzünden bacaklarımı zor ellerken, şimdi istediği gibi hareket edebiliyor, tangamın üzerinden amımı okşayabiliyordu…
Bir ara Eyüp birden toparlanır gibi oldu.
“Ne oldu?” diye sorduğumda,
“Görevlinin biri arada gelip bizi gözlüyor!” dedi. Ben de,
“Boş ver, karanlıkta ne görecek ki!” deyip geçiştirdim, tam zevklenmişken yarıda bırakamazdım. Elleşmeye devam ettik. Ama izlendiğimizi duyduğumdan beri bende daha ileri gitme isteği oluşmuştu. Bizi izleyen görevliyi olabildiğince tahrik etmek istiyordum…
Eyüp’ün önüne eğildim ve dışarı çıkardığım sikini emmeye başladım. Eyüp’ün tanıdığı Elif kesinlikle bunları yapmazdı, ama ben kısa sürede çok mesafe kat etmiştim. Eyüp şaşkın şaşkın beni takip ediyor ve bana ayak uydurmaya çalışıyordu. Önceden ben kendimi geri çekerken, şimdi erkek olarak o bana yetişemiyordu. Afallamıştı çocuk. Ben Eyüp’e sakso çekerken, o da elbisemin boynundan elini sokmuş sırtımı okşuyordu…
Ben eğilir durumda olduğumdan, görevli ne kadarını görebiliyordu bilmiyordum, ama görmese bile, mutlaka ne yaptığımın farkındaydı. Daha da ileri gitmeyi kafama koymuştum. Elbisemin eteği belimdeyken doğruldum ve ayağa kalktım. Görevli artık götümü görmüş olmalıydı. Kendi koltuğuma değil de Eyüp’ün kucağına canlı poker oyna oturdum. Tangamı kenara çekerek sikini içime aldım. Ve ön koltuğa eğilerek kucağında zıplamaya başladım. Eyüp de kendini kaptırmış, arkamdan memelerimi avuçlayıp beni kendine çekiyordu….
İkimiz aynı anda boşaldık. Ben yerime geçtim ve üstümü düzelttim, en son yine Eyüp’ün yanağına bir öpücük kondurdum. Film bitince lavaboya koşup üstümü başımı kontrol ettim, tangam sırılsıklam olmuştu, çıkarıp çantama koydum. Amımı, bacaklarımı güzelce silip çıktım.
Sinemadan sonra AVM’de biraz dolaştık ve Eyüp’e evden çıkma fikrimi anlattım.
“Mahallede birkaç sapık var, akşam vakti başıma birşey gelir diye korkuyorum…” diye birkaç sebep saydım. Ama Eyüp,
“Ev bulana kadar idare et, istersen seni eve ben getirip götüreyim?” dedi. O an aklıma bir fikir geldi,
“Ev bulana kadar sizde idare edebilir miyim?” dedim. Eyüp bu isteğime şaşırmıştı. Ben de,
“İstemiyor musun beni?” dedim.
“Yok da, arkadaşlar ne der bilmiyorum…” dedi. Ben de,
“Merak etme, kiraya ve mutfak masraflarına ortak olurum, yemek falan da yaparım. Hem birbirimize yakın oluruz!” deyip bir öpücük kondurdum ve göz kırptım. Sanırım sonuncu sebep etkili oldu,
“Konuşayım arkadaşlarla…” dedi. Orda ayrıldık.
Eyüp gittikten sonra su almak için AVM’nin market bölümüne gittim. Suyu öderken telefonumum olmadığını fark ettim. Kesin sinemada kaybettim. Yeni seans başlamadan bakayım diye koşarak sinemaya gittim. Gişedeki adama durumu anlattım. Adam,
“Filme beleşe girmeye çalışmadığını nerden bileyim?” diye ters ters konuştu. Biraz uğraştırdı, ama onunda saldı beni içeri. Salonun kapısına yaklaştığımda, içerden konuşmalar duydum. Bizden bahsediyorlardı.
“Aha şurada oturuyorlardı, kız ne azgınmış, hiçbir şeyi umursamadan siktirdi kendini orospu!” dedi birisi. Ötekisi de,
“Bir bize denk gelmez böylesi amına koyum!” dedi.
İçeri girip girmemekte kararsız kaldım. Ama onların bana orospu bakışlarını görmek istiyordum. Yine amımla düşünmeye başlamıştım. Girdim içeri. Beni görünce birbirleriyle bakıştılar. Ben,
“Affedersiniz, telefonumu kaybettim, ona bakacaktım…” dedim. Biri,
“Düşürmüş olabilirbilirsiniz, kendinizi filme çok kaptırmıştınız! Buyrun, bakın!” dedi. Ne diyeceğimi bilemedim, sesimi çıkarmadan oturduğumuz yere doğru yürüdüm. Aramama yardım etmek amacıyla biri arkamdan gelirken, diğeri de öbür taraftan yürüdü. Nerdeyse aynı anda oturduğumuz yere vardık.
Koltuğun üstünde yoktu. Altına bakmak için eğildiğimde, arkamdaki götümü avuçladı, ben birden irkildim. Tam doğruluyordum ki, önümdeki başımdan bastırdı. Arkamdaki de,
“O oğlan seni doyuramaz yavrum, bak biz şimdi seni nasıl doyuracağız!” deyip elini elbisemin altına soktu. Altımda birşey olmadığını fark edince,
“Ooo, orospu zaten hazırlanmış gelmiş!” diyerek elbisemi belime kadar sıyırdı. Kabak gibi ortaya çıkmış olan götümü birkaç kez tokatlayıp, sikini pantolonundan çıkardı. Arkadaşı ise,
“Önce ben gireyim, senden sonra birşeye benzemez!” diye çıkıştı. Arkamdaki de,
“Tamam lan!” deyip önüme geldi ve sikini ağzıma verdi, o zaman diğerinin ne demek istediğini anladım. Siki çok kalındı, ağzımı zorluyordu, ama bu onun umurunda bile değildi, ağzımdan sikmeye internet casino başlamıştı bile. Diğeri de vakit kaybetmeden arkama geçip, sikini amıma sokmuş ve gidip gelmeye başlamıştı. Onun siki de ufak değildi, ama ben diğerini nasıl alacağımı düşünüyordum…
Ne kadar zaman geçti hatırlamıyorum, arkamdaki hızlandı, boşalacaktı galiba. Önümdeki uyardı,
“İçine boşalıp batırma, daha ben sikeceğim!” diye. O da elbisemi iyice yukarı sıyırıp belime akıttı döllerini. Hemen diğeri arkama geçti, arkadaşını da kapıya yolladı etrafı kolaçan etsin diye. Sikini amıma dayadı, birden yüklendi. Sırılsıklam olan amımın sularıyla kol gibi yarak taşaklarına kadar amımı yara yara girdi. Ben tabii bastım çığlığı, o ne acıydı öyle, kızlığım bozulduğunda duymadım ben öyle acı. Hemen eliyle ağzımı kapadı. Kapıdaki arkadaşı da gülerek,
“Bilmiyon mu bağıracağını, niye kapatmıyorsun ağzını!” dedi. Arkamdaki ise bağırmamam için uyarıp, elini ağzımdan çekti. Ben kısık kısık yalvarıyordum,
“Çıkar, çıkar, öleceğim şimdi, nolur çıkar!” diye. Ama belimden öyle kavramış ki, hareket edemiyordum. O da hareket etmeden içimde bekliyordu acım dinsin diye…
Bir müddet sonra, ileri geri yapmadan içimde sikiyle daireler çizmeye başladı, sanki iyice yerleşmek için genişletmeye çalışır gibi. Sonra da ileri geri gidip gelmeye başladı, ama çok yavaş hareket ediyordu. Beni alıştırmaya çalışıyordu, bu bile beni ona karşı minnet duymama sebep olmuştu, beni düşünüyor diye. Çok karmaşık bir ruh halim vardı. Hiç tanımadığım bir adam beni arkadaşıyla beraber bir sinemanın ortasında sikiyordu ve ben adama karşı minnet duyguları besliyordum…
Duyduğum acıya zevk de karışmaya başlayınca, ben de kalçamı oynatmaya ve inlemeye başlamıştım. Arkamdaki,
“Kıvama geldin orospu, bu yarrağı tattın ya artık başka sikler seni kesmeyecek, kendi ayaklarınla bana kendini siktirmeye geleceksin, benim orospum oldun artık!” diyerek gidip gelmeye başladı. Ben de,
“Sik beni, orospun yap, geçir orospuna köküne kadar, kökle erkeğim!” diye cevap verdim. Sonradan düşünüyorum da, normalde ben bunları imkanı yok söyleyemem, artık nasıl bir zevke gelmişsem. Ama inanın, içimi tamamen dolduruyordu siki…
Zevkten kendimden geçiyordum, boşalmaya başladım, ayaklarım zangır zangır titriyordu.
“Ayakta duracak halim kalmadı!” dedim ve ön taraftaki koltukların üstüne doğru eğildim. Götüm yukarıda kabak gibi ortadaydı, sırtıma doğru sıyrılmış elbisem de ta boynuma kadar sıyrıldı indi. Adam sikini tekrar geçirdi amıma ve
“Sen de ne orospuymuşsun be yavrum, seni sikmeye doyulur mu!” diyerek pompalamaya başladı. Adam boşalmak bilmiyordu, ben ise yorgunluktan bitmiştim. En sonunda kapıdaki arkadaşı,
“Elini çabuk tut!” diye uyarınca, beni siken,
“Geliyorum yavrum!” dedi ve içime boşalmaya başladı. Ama ne boşalma, amımın kenarlarından dölleri taşıyordu…
Adam sikini amımdan çıkarıp, toparlandı. Hiç yerimden kıpırdayacak halim yoktu, burada böylece kalıp uyuyabilirdim.
“Hadisene orospu!” deyip götüme bir şaplak attı. Ben de doğruldum. Elbisemi aşağı indirdim, saçımı başımı düzelttim. Ama yürüyecek halim yoktu. Kolumdan tutarak beni kapıya kadar yürüttü. Kapıda götümü avuçlayıp,
“Canın yarak isterse yine bekleriz!” dedi. Tam çıkıyordum ki aklıma geldi,
“Telefonum!” dedim. Kahkahayı bastılar, bir tanesi gidip telefonumu buldu ve getirdi…
Oradan çıktım, taksiye atladığım gibi doğruca eve vardım. Duş almaya bile halim yoktu, direkt yatağıma pelte gibi uzandım…